Canten KAYA-Öğretmenlere Öneriler
Arkadaşın rica üzerine, yazarın başka bir kitabını alır iken bende bu kitabını merak ettim
aldım.Kitap; kişisel gelişim kitaplarında , duvarlarda veya İnternette yazılan yazıların derlenmiş hali, bilimsel değil bir çok öğretmenin
hakim olduğunu konulara değinmiş, verdiği sayısal veriler güncel değil. Canten
Bey’i bir iki defa televizyonda gördüm eğlenceli, hoş sohbet biri. Fiyat uygun
olduğu için zamanınız da varsa okuya bilirsiniz.
Öğüt
Kazanılan bir doların, bulunan beşinden daha
değerli olduğunu da öğret,
Kaybetmeyi hazmedebilmesini öğret.
Üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret.
Kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene
satmasını fakat
hiçbir zaman kalbine ve ruhuna fiyat etiketi
yapıştırmamasını da ona öğret
Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını
öğret
Duvar
Yazıları
Öfke başa kondu mu, tedbir kuşu uçar gider;
sonra ne edep kalır, ne ilim, ne can korkusu!
Kendi doğru yolun üzerinde vasıta görünce kenara
çekil; haklıyım,
doğruyum deme, kaza
ikinizin olur.
Yerine alternatif getirmeden yasak belirlemeyiniz.
Çekingen anne-babaların çocuktan çekingen oluyor.
Yerine alternatif getirmeden yasak belirlemeyiniz.
Çekingen anne-babaların çocuktan çekingen oluyor.
Önemli
Olan Para Değil Nasıl Değerlendirildiğidir.
Günümüzde Japonya ve
Almanya Okullarında öğrenci başına ABD %50 daha az para harcamaktadır. Fakat
buna rağmen, bu ülkeler, eğitim düzeyinde ABD den daha ileri seviyedir. Bu
şaşırtıcı sonucunun izahı; eğitime harcanan paranın miktarından çok, eğitime
tahsis edilen bütçenin nasıl, ne şekilde kullanıldığıdır.
ABD'de binalara ve yönetime
daha fazla para harcanırken; Öğretmenlere nispeten düşük maaş verilir. Almanya
ve Japonya ise, bina ve yönetim harcamalarını azaltmış, öğretmen maaşlarını ise
yüksek tutmuştur.
Öğretmenler, kendilerine verilen değer nispetinde çalışma sevki ve azmi duyarlar. Osmanlı medreselerinde, müderrislerin, günde 50-100 akçeye tekabül eden maaşları vardı.
Öğretmenler, kendilerine verilen değer nispetinde çalışma sevki ve azmi duyarlar. Osmanlı medreselerinde, müderrislerin, günde 50-100 akçeye tekabül eden maaşları vardı.
Tavsiyeler
Tarihimizdeki 'kahramanları ve ideal model insanlı
anlatmayı da asla ihmal etmemeliyiz.
Öğrencilerimizin üretken zekâya sahip olmasını istiyorsak onlara hazır cevapları vermek yerine, kendilerine sorular sormalıyız.
Öğrencilerimizin üretken zekâya sahip olmasını istiyorsak onlara hazır cevapları vermek yerine, kendilerine sorular sormalıyız.
Umudunu
Yetirmeme
Cengiz Han(Timuçin)
Viran bir ahırda, bütün umutlarını yitirmiş dağınık
ve mahzun etrafına bakınan Cengiz Han, bir karıncanın, kendisinden kat kat
büyük bir mısır tanesini ahırın yüksek duvarına çıkarmaya çalışmasını seyreder.
Tam altmış dokuz kez duvarın üstüne çıkarmayan
uğraşır ve her defasında yere düşer.
Yılmayan karınca, yetmişinci denemesinde, mısır
tanesini duvarın üzerine çıkarmaya muvaffak olur. İşte o zaman,
"işte bu! diye bağırarak ayağa kalkar.
Yılmaması gerektiğini anlamıştır.
Ne
Kadar Çok Kelime O Kadar Başarı
TÖMER'in araştırmasına göre:
Maalesef Türkiye' de ilkokulda okutulan kavram ve
kellime sayısı;
sadece 7.260
ABD'de bu rakam 71.680
Japonya'da 44.224
İtalya'da 31. 762
Sadece Et ve Süt Tüketimi Az,
Buyurun Kağıt Tüketimi
ABD'de fert başına yılda 390 kilo kâğıt
tüketilirken
Avrupa ülkelerinde bu rakam 90 kiloya yakın,
Türkiye'de ise sadece 20 kilodur.
Okumadan Başarımı Olur
Ömer Nasuhi Bilmen(İlmihal Yazarı-Eski Diyanet İşleri Başkanımız)
"Küçük yaşlarımda elime geçen eserleri bir
gecede okuyup bitirirdim. Annem gecenin ilerleyen saatlerinde yanıma gelir,
islenmiş gaz lambamı siler, bazen de "Artık yeter yat” deyip lâmbaya üflerdi
İbn-i Sina (980-1037)
"Geceleri hep okumak ve yazmakla meşgul olurdum.
Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içip yeniden çalışmaya
koyuluyordum."
Yavuz Sultan Selim (1470-1520)
Günde ortalama
sekiz saat okurdu.
Yorumlar
Yorum Gönder