Aliya İzzetbegoviç/Özgürlüğe Kaçışım Kitabı



Çok okumuş ve çok şeyler yaşamış ve fikirlerini eyleme geçirmiş komutan. Kitabında birçok yerde alıntı yapmış ve alıntı yaptığı kitapları derinlemesine okumuş. İslam dini bana göre anlamış ve yüzeysel ritüeller yerine evrensel ritüellerin öneminden sıkça bahsediyor. Zayıf toplumlardan ve siyasi yöneticilerden bahsediyor. Tanımak için okudum. Nasip olsa idi canlı tanımak ve konferanslarında dinlemek muhtemelen daha etkili olurdu. Kültür Bakanlığı kütüphanesinde ödünç alarak okuduğum. Özgürlüğe Kaçışım kitabının birçok yeri değerli ama altını çizdiğim yerleri paylaşıyorum. Bundan sonra İslam Dekorasyonu kitabını okumaya planlıyorum.
Alkolle ilgi; İslam dini, Alkolün kar zarar ilişkisinden daha çok, insansın saygınlığının yitirilmesine kayıtsız kalamaz.

Güçlü şahsiyetler olabilir, sadece içinde bulundukları toplum veya çevre zayıf olduğu için güçlü şahsiyetler.
Bela aramak cesaret değil deliliktir. Cesaret insanların sakınmayacağı sorunlarla makul şekilde yüzleşmesidir.
Şeytana insan üzerinden en çok ne zaman etkilidir? Diye sorulduğunda insan yeterince yemek yediği ve yeterince içtiği zaman.
İnsan düşündüğü şey değil yaptığı şeydir.
Hundizim,hristiyanlık Yahudilik ve İslamiyet olmasa idi dünya daha mı iyi olacaktı. Dünyada din adına yapılan savaş var mıdır?
Putperestlik ve diğer sahte dinler kazanç dinidir. Vahye dayalı dinler ise fedakârlık dinidir.
Sultan Selahaddin Bilge Nathana bir soru sorar. Üç dinden hangisini hak olarak görmektesin?”
Nathan cevabı bir 3 yüzük adlı bir hikâye ile cevap verir. Bir yüzük, bu yüzüğü takan Allah ve kullar katında iyi bir kişi olabilmektedir.
Yüzük babadan oğula geçer en son 3 oğullu babaya geçer. Baba da bu yüzükten iki tane daha yaptırır ama yüzüklerden sadece biri gerçektir. Kardeşler hangisinin gerçek olduğunu konusunda anlaşamazlar ve bir hakeme giderler. Hâkim bu soruya kendinin karar veremeyeceğini bunun cevabının sizlerde saklı olduğunu söyler. Gerçek yüzüğün tek delilli; Allah katında ve kullar arasında sevilen kişidir der.
İleri teknoloji sanıldığının aksine işsizliğe yol açmaz. 1963-1973 yılları arasında Japonya teknolojiye en fazla yatırım yapan ülke ve istidadımı en çok artan ülkedir.
Kısa bir anayasa çoğunlukla sistemin istikrar ve sürekliliğin işaretidir.
Zayıf insanlar otoriter yönetimin savunucuları ve destekçileridirler. Onlar, özgürlük ve bağımsızlığın kaynağı olan kendine değer verme hissinden mahrumdurlar. Zayıf adam özgürlük ve sorumluklarından kaçar. Otoriter bir yönetim girilmediğinde rahatça yaşanabilecek bu bir kaçış ve sığınaktır. Bunun ön şartı malumdur.
Marie von Ebner-Eschenbac; özgürlüğün en büyük düşmanlarının tiranlar ve bürokratların yanı sıra mutlu köleler olduğunu söyler.
Kuran ve İslam hocalara bırakılamayacak kadar önemlidir.
Hz. Muhammed putperestlerle değil ve putperestlikle savaştı.

Yorumlar