İnternet ve Gençlik
Mayıs
2014 yılın İnternet ve geçlik adında yazdığım yazım.
İnternet: 1993 yılında ülkemize, 2000 yılında
sonra ADSL ile birlikte hızla evimize giren, 2009 yılından sonra 3G ile
birlikte her yerden bağlanabileceğimiz, yokluğunu düşünemediğimiz kontrolsüz
kullanımı tehlikeli olan 20. yüzyılın mucizevî buluşu, internetin giderek
hızlanması, mekân sınırının kalkması, kendisine olan bağımlılığı arttırıyor. Bu
bağımlılığı fark eden kişiler, şirketler, hükümetler; dünyanın herhangi bir
noktasından her türlü bilgiyi yayınlayabiliyorlar. Belirli bir kontrol veya
filtreleme mekanizması olmadığı için şirketler bu pazarı çok iyi kullanıyorlar.
Maalesef bu şirketler, insan haklarını güçlendirmek yerine ticari amaçlarına
öncelik veren bir görüntü sergiliyorlar. Bu gün birçoğumuzun evinde bilgisayar
ve internet var. (TÜİK 2010 %41,6) Genel olarak bilgisayar kullanımını çok iyi
bilmeyen aileler, çocuklarının internet kafelere gitmelerini sınırlamak,
bilgisayarı olan komşularını daha fazla rahatsız ettirmemek için, yeni eğitim
fırsatları sunan, heyecan verici internete sıcak bakmışlardır. Ancak birçok
aile çocuklarının interneti; ödevleri ve eğitimi için kullanmadıklarını fark
etti. Bunun yerine çocuklar; anlık sohbet, yabancılarla bilgi paylaşımı ve oyun
gibi etkinliklerde zamanlarını geçiriyorlar, internet başında geçirilen zaman
arttıkça ailelerin şikâyetleri de artıyor. Yararı ve çekiliği bu kadar açık
olan internet, aynı zamanda bir takım olumsuzlukları, hatta tehlikeleri de beraberinde
getirmektedir, internette gezinirken çocuğunuz, ansızın bağımlılık yapan
maddelerle, ateşleyici ve patlayıcı maddelerle, ahlaki olmayan web siteleri ile
karşılaşması ve öğrenmeye aç olan çocuk için bunları merak etmesi, bu sayfaları
incelemesi kaçınılmazdır. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül ULUKOL' un dediği gibi;"Dersini
yapmak için bilgisayarın başına geçen bir çocuğun cinsel içerikli sitelere
ulaşması 5 dk sürüyor." Kontrolsüz internetin tehlikesi yaş küçüldükçe
artıyor. Örneğin 4 yaşındaki bir çocuk, haz odaklı yaşadığı için bilgisayarda
kendisini mutlu eden bir etkinlik görünce, bilgisayar başına kilitlenir. Tıpkı
televizyon kumandasını eline alıp sürekli TV izlemesi gibi. Çocuklar ailelerinden
hatta öğretmenlerinden daha fazla zamanını internette geçiriyorlar, internetin
çekiciliğine kapılıp, zamanın çoğunu bilgisayar önünde harcayan çocuklarda
belirli süre sonra internet bağımlılığı oluşmaktadır, internet bağımlılığı,
bizler için yeni bir kavramdır. Diğer bağımlılar gibi (alkol, kumar,)
internetin aşırı kullanılması ve bunun engellenememesi, internette geçirilen
zamanın sınırının olmaması, internetsiz zamanın anlamanı yitirmesi (bireyin
sanallaşması) yoksun kalındığı zaman ise aşırı sinirlilik ve saldırganlık;
internet (teknoloji) bağımlılığının en basit tanımıdır. İnternette harcanan
zaman haftada 18 saat veya AB araştırmasına göre günde 4 saatten fazla sanal
alemde bağlı kalan kişilerde, kumar bağımlılığında olduğu gibi, insan beyninde
mutluluğu sağlayan dopamin birikmesi meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu
saatler, insanların yaşları ve meslekleri ile değişiklik gösterse de internet
bağımlılığı başlı başına bir psikiyatrik rahatsızlık olarak da
tanımlanmaktadır. Bu bağımlıkla beraber gelişim çağındaki çocuklarda psikolojik
ve fiziksel rahatsızlıkları da beraberinde getirmektedir. İnternet bağımlılığı
ile birlikte, gözlerde bozulma, Carapal Tunnel Sendromu (ağrı, uyuşukluk,
ellerden bilek dirsek ve boyuna doğru yayılan yanma hissi), sırt ve bilek
ağrısı, uyku bozuklukları, dikkat bozuklukları, titreme, çevreye ilgisizlik,
içe kapanma, gerçek hayattan kopma, aile ilişkilerinde bozulma, eğitimde
verimin düşmesi, başarısızlık, günlük işlerde aksama, konuşma becerilerinde
gerileme, iştahsızlık ya da şişmanlık gibi pek çok sıkıntının kendisini
beklediğini bilmemiz gerekli. Teknoloji kendisini 2 yılda bir, kendisini 2
katlıyor. Evinizden İnterneti ve teknolojiyi tamamen kaldırmak çözüm değildir.
Yasaklar daha fazla merak uyandırırlar, internette kolay iletişim
sağlanabiliyor, evde kendisini yeterince ifade edemeyen genç, internetin büyülü
dünyasına kendisini kaptırıyor. Yabancı olarak, bütün sıkıntısını yabancılarla
paylaşıyor, engellenmiyor, yargılanmıyor. Çocuklarınız için daha fazla iletişim
kurmamız; güven ve sevgi ortamını geliştirecek ve kendisini farklı ortamlarda
ifade etme arayışına girmeyecektir.
Yapılacak
yöntem, bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili karşılıklı kurallar
koymaktır.
İnternetin
olumsuzluklarından çocuklarımızı korumak için yapılması gerekenler.
1-
Bilgisayar ve internet okuryazarlığı eğitimi alın.
2-Takip
değil, onu zararlı etkenlerden koruduğunuzu hissettirin.
3-Ekranı
her zaman göreceğiniz yerde olsun.(Kırmızı başlıklı kızınızı kurt yemesin.)
4-
Beraber internete girin, oyun oynayın, etkinliklerinde siz de olun.
5-Bilgisayar
ve internet kullanma planı hazırlayın. Mola sürelerini mutlaka
ayarlayın.(Eğitim ve eğlence için ayrı planlama yapılabilir.)
6-Ödevlerini
kütüphaneden araştırmasını teşvik edin mümkünse kütüphaneye beraber gidin,
internette yaptığı araştırma ödevlerini sizlere okumasını veya kâğıda el yazısı
ile geçirmesini isteyiniz. Beraber internetten kitap beğenin alın ve okuyun.
7-Sosyal
ekinliklere katılmasını destekleyin. (Müzik, Tiyatro. Toplum Hizmeti) Hangi
sitelerde gezdiklerini kimlerle iletişim içinde olduklarını takip edin. 8-Cinsel
içerikli veya kumar sitelerine yanlışlık girebileceğini unutmayın. Bu siteleri
ilgili yetkili kurumlara (RTÜK-TİB-MEB gibi) bildirin. Devletimizin yetkili
kurumları bu konular da gerekli hassasiyeti göstermektedir.
9-İnternetteki
bütün bilgilerin doğru olmadığını anlatınız.
10-
İnternetteki kötü niyetli kişilerin de olduklarını anlatınız.(pamuk prensesiniz,
yabancılardan elma almaması gerektiğini hatırlatınız.)
11-Kişisel
hiçbir bilgiyi (adres, kimlik, kredi kartı, iletişim gibi) internette
paylaşmaması gerektiğini anlatınız,
12-
internet üzerinden indireceği, program, müzik gibi etkinliklerin telif hakkı
olduğunu, izinsiz indirmenin ve kullanmasının yasal sorunlara yol açacağını
anlatınız.
13-İnternet
ortamında açık ve tam Türkçe kullanmasını alışkanlık kazanmasına yardım ediniz.
14-Bilgisayarınıza
mutlaka bir anti virüs programı, casus yazılım koruması, güvenlik duvarı gibi
bilgisayarınızı koruyan programlar yükleyin.
Çocuklarımız
ve Gençlerimiz Risk Allında Mı?)
toplumumuz için önemlidir. Kurumumuz değerli öğrencilerimizi
ilgilendiren bir çok konularda olduğu gibi bilişim alanında da rehberlik ve
teknik destek için siz değerli velilerimize yardım etmeye hazırız.
Kaynaklar
1-Ramazan
AKARSÜ-Psikolojik Danışırın (Çocuk ve İnternet
02.05.2009)
2-Av.
Mutamın BALCI-Yeşilay Genel Başkam (İnternet Bağımlılığının Topluma Yeni
Armağanı: Olüm? Basın Açıklması)
3-A.
Figen ERSOY, Alı ERSOY- Anadolu Üni Eğt. Fak İlköğretim Böl.(İnternet ve Çocuk Hakları Bölümü)
4-Uzman
Pedagog Adem GÜNEŞ - Fatih Üniversitesi Öğr. Gör.(Cihan)
5-Dr.
Mahir KAYIRAN-Amerikan Hastanesi Çocuk Bölümü (Çocuk ve Ergenlerde İnternet-08.
11. 2010)
6-
RTÜK Çocuk Bolumu
7-Uzm.
Psi. Dan. Z. Eda SUN SELIŞIK-ODTÜ/OGPDM (İnternetin Kötüye Kullanımıyla Baş Etme)
8—Prof.
Dr. Nilüfer TUNCER Hacettepe Üni. Ede Fak. Ktp. Böl. Ktp. Ana. Dal. Bşk(Çocuk ve
İnternet Kullanımı)
9-TUİK-2010
Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçları
10-Prof.
Dr. Betül ULUKOL. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Ana Bilim
Dalı Öğretim Üyesi
(Kayseri
Barasu Avukatlar Günü Internet ve Bilgisayar Kullanımın Çocuklar Üzerindeki Olumsuz
Etkileri ve Alınabilecek Önlemler)
11-
Araş. Gör. Nursel YALÇIN Gazi Üni. End. Snt Eğt. Fak. Bil Egt. Böl. İnterneti
Doğru Kullanıyor muyuz? İnternet Bağımlısı mıyız?/Çocuklarımız ve Gençlerimiz
Risk Altında mı?
Yorumlar
Yorum Gönder